IŞTEN ATILAN IŞÇILER SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU


Urfa 2. Organize Sanayi Bölgesinde bulunan iki ay önce toplu halde işten atılan Uğur Tekstil fabrikası işçileri Topçu Meydanında yaptıkları basın açıklaması ile fabrika patronları hakkında suç duyurusunda bulundular.
FATMA KEBER/ŞANLIURFA
İşçiler, işe geri alınana kadar direnişi sürdüreceklerini söylerken, Açıklamaya, siyasi parti ve sendika temsilcileride katıldı.
Açıklamayı Uğur Tekstil işçisi Suphi Şahinalp yaptı. Şahinalp açıklamasında şu görüşlere yer Verdi: “Yaklaşık 6 ay önce DİSK/Tekstil sendikasında orgutlenirken işveren bunu duydu ve tehditler ve baskılar ile işçileri vazgeçirmeye çalıştı. Başarılı olamayınca 3 ekim tarihinde 300 tane işçiyi işten çıkarıp hileli bir şekilde fabrikayı kapattı. Kapattığı fabrikayı işçilerin direnme gücünü hesap edemediği için tekrar açmak zorunda kaldı. Kararlı mücadelmiz, direnişimiz, Küresel Sendikanın çabası ve Zara markasının da müdahil olmasıyla 1 Kasım 2021 tarihinde fabrika tekrar açıldı ve 300 işçi tekrar işe alındı. Bunun üzerinden 18 gün geçtikten sonar, yani 18 kasımda 97 işçiyi, yani bizleri jandarma tarafından zorla fabrikadan çıkardı. Bizler o güne kadar karşımızda sadece patron var sanırken, meğer üye olduğumuz sendikanın genel başkanının da patron ile işbirliği yaptığını, işçilerin iradesini, kararını hiçe sayarak işçilerden habersiz patronal görüşemelr yaptığını, patronun isteğiyle bu fabrikayı örgütleyen eski bölge temsilcisini görevden aldığını ve yine işçiden habersiz, işçiye sormadan patronal toplu sözleşme pazarlığı yaptığını öğrendik.
PATRONUN AYAK IŞLERINI YAPMAKTAN BILE UTANMADILAR
Sendikamızın genel başkanı Kazım Doğan’ın ve sendika genel merkez yöneticilerinin işten atıldığımızdan beri bizi yüzsütü bırakması, hiç bir eylemizie katılmadıkları gibi işten atılmamızla ilgili tek bir açıklama bile yapmamaları,, hatta telefonlarımızı bile açmamaları patronla işbirliği yaparak bizi sattıklarının en büyük kanıtıdır. Disk tekstil sendikası genel başkanı kazım doğan ve genel başkan vekili Mehmet Ali Başak bu işçi kiyiminda değil işçinin yanında olup mücadelemize destek vermek, işçilerin fabrikaya açtığı davaları geri çektirmek için patronun ayak işlerini yapmaktan bile utanmadılar.
Genel başkan Kazım Doğan, işten atıldığımızda işe geri alınmak için direnişe başladığımızda yanımızda olmaları, gelip başımızda durarak bize sahip çıkmaları için aradığımızda telefonda bize ” işçilerin yanında olamayacağını, işçilerin bu mücadelesine destek veremeyeceğini” açıkça söylemiştir.
İşten kovulan 97 tane tane işçiden 10 arkadaşımız ise geri döndü ama fabrika avukatının bu işçi arkadaşlarımızı arabulucuya götürerek fabrika hakkında acacaklari davalardan vazgecirip ayrıca çalıştığı süre boyunca hiç bir hak ve alacak konusunda dava acmayacagina dair tutanaka imza attırdı, işçilere imza attirilan tutanakta yazan bir paragrafı paylaşmak istiyorum
İşçi işveren ilişkisinden kaynaklı, işçi alacağı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, işe baslatmama tazminatı, hatfa tatili alacağı, ubgt alacağı gibi konularda dava acmayacagina, açmış olduğu davalar var ise bu davalardan vazgeçeceğine veya davanın düşürülmesine…. Bu paragrafta yazanlar işçiyi resmen teslim almaktır….bu tutanaka imza atmayı reddeden arkadaşlarımız işe alinmadilar.
İŞIN EN ACIKLI TARAFI IŞVEREN BUNU SENDIKA ARACILIĞI ILE YAPIYOR OLMASIDIR
Disk tekstil genel başkan vekili Mehmet Ali Başak işçileri açmış olduğu davaları geri çekme ve tutanağa imza atma konusunda ikna etmeye çalışıyor.
Bugün bir kez daha burada toplanmamızın nedeni öncelikle bütün kamuoyuna, dosta ve düşmana davamızdan, mücadelemizden ve işe geri alınma talebimizden vazgeçmediğimizi göstermektir. Kimse sessizliğimizi bir yenilgi olarak değerlendirme yanılgısına düşmesin. Özellikle son bir aydır sessiz kalmamızın ve eylemlerimize ara vermemizin sebebi, Zara markasının yaptığımız şikayetler sonucunda buraya gelip bize yapılan bu haksızlıklar, bu işçi kıyımı, bu hak ihlalleri konusunda bir denetim yapması ve mağduriyetimizin giderilerek işe geri alınmamız için tedarikçisi olan bu işyerine yönelik bir yaptırımda bulunmasıdır.
Ancak toplu halde işten atılmamızın üzerinden iki ay geçmesine ragmen ne bir denetim ne de başka bir girişim olmuştur. Çalışırken aldığımız ücretler dışında başka hiç bir geliri olmayan biz işçiler tam iki aydır işsisiz. Iki aydır bize yapılan haksızlığın son bulmasını ve işe geri alınmayı bekliyoruz. Iki aydır 97 işçi resmen açlığa mahkum edilmiş durumdayız. Artyuk sabrımız kalmadı. Buradan Zara markasının yetkililerine sesleniyoruz, lütfen bir an önce harekete geçin. Size üretim yapan Uğur Tekstil’in tarafı olduğunuz uluslararası sözleşmelere ve işçi haklarına aykırı bir şekilde bize yaptığı bu işçi kıyımına bu haksızlığa karşı bir an önce harekete geçin. Daha önce aynı şekilde sendikalı olduğumuz için fabrikanın kapatılarak 300 işçinin işten atılmasında nasıl müdahil olup sorunu çözdüyseniz, aynı şekilde bir kez daha sorumluluğunuzu yerine getirmenizi, işçi haklarına ve ilkelerinize uygun bir şekilde harekete geçmenizi bekliyoruz.
Aksi taktirde bu işçi kıyımından, yasaları ve uluslararası sözleşmeleri ayaklar altına alan bu işçi düşmanlığından sizde sorumlu olacaksınız. Ve üzülerek belirtmek isteriz ki, en kısa sürede gelip denetim yaparak, mağdur işçilerle görüşerek bu sorunu çözmek için adım atmadığınız taktirde, bundan sonraki eylemlerimizi, ülke genelinde bizimle dayanışma içinde olan kurumların dostların da desteğiyle Zara’nın ürünlerinin satıldığı mağazalar önünde yapacağız. Zara markasindan talebimiz altına imza attığı uluslararası anlaşmaların gereğini yapması ve iş verdiği uğur tekstile bir an önce denetim gerçekleştirip işsiz kalan işçileri muhatap almasıdır.
PATRONLAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUZ
Bugün burada toplanmamızın bir diğer sebebi ise Uğur Tekstil patronları Servan Zenderlioglu ve Hayri Uğur hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı duyurmaktır. Anayasayı ve yasaları ayaklar altına larak bizi haksız ve hukuksuz bir şekilde işten attıkları yetmiyormuş gibi, isim listelerimizi diğer fabrikalara göndererek başka fabrikalarda iş bulmamıza da engel oluyorlar. Uğur Tekstil’de haklarımızı ayaklar altına alıp bizi kapı önüne koydukları yetmezmiş gibi, bizi kara listeye alarak adeta yaşam hakkımızı da gasp etmeye çalışıyorlar. Bu bir insanlık suçudur. İşçi alımı yaptığı halde sırf Uğur Tekstil’den atılan işçiler olduğumuz için bize almayan fabrikalar da bu insanlık dışı suça ortak olmaktadır. Aynı şekilde buna sesszi kalan resmi yetkililer de bu suça ortak olmaktadır.
Açıklamamızdan sonar birazdan hep birlikte Şanlıurfa Adliyesine giderek yasa ve hukuk tanımayan, çalışma ve yaşam hakkımızı hukuksuz bir şekilde gasp eden Uğur Tekstil patronları Hayri Uğur ve Servan Zenderlioğlu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. Yaşasın Uğur Tekstil işçilerinin onurlu direnişi. Yaşasın onurlu mücadelemiz. Direne direne kazanacağız.” Denildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir