Vali Erin: Bu Millet Mazlumun Yanında Durmayı Kendisine Temel Şiar Edinmiştir
Şanlıurfa’da yapılan 9. İl Göç Kurulu Toplantısında konuşan Vali Abdullah Erin, Türkiye’nin hem ülkesinde hem de sınırın diğer tarafında Suriyeli mazlumlara kol kanat gerdiğini belirterek, “Bu yaklaşım, bizim dedelerimizden, Osmanlı’dan aldığımız mirasın ortaya konmasından başka bir şey değildir. Tarih boyunca bu millet mazlumun yanında durmayı kendisine temel şiar edinmiştir.” dedi.
Sekretaryasını Şanlıurfa Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün yaptığı, “9. İl Göç Kurulu Toplantısı” Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Vali Yardımcısı Şahin Aslan, İl Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Metin Düz, İl Göç İdaresi Müdürü Fatih Işık, kurulda görevli kamu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi.
İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nün faaliyetlerinin anlatıldığı bir sunumun ardından konuşan İl Göç İdaresi Müdürü Fatih ışık bir konuşma yaparak, yürüttükleri faaliyetler hakkında katılımcılarabilgiverdi.
Katılımcıların sorularının cevaplandırıldığı bölümün ardından bir konuşma yapan Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, göç ile birlikte ortaya çıkan sorunların çözümünde katkı sunan kamu kurumları ile olumlu ve yapıcı ilişkiler geliştiren sivil toplum kuruluşlarına teşekkür etti.
Göç konusunun iki boyutu olduğunu ifade eden Vali Erin, “Bunlardan biri, Suriye’deki kargaşadan dolayı evini terk ederek sığınacak güvenli liman arayan milyonlarca Suriyeli kardeşimizin yaşadığı dramdır. Bu konuda Türkiye’nin, Cumhurbaşkanımız liderliğinde ortaya koyduğu irade ve izlediği politikalar çok net ve açıktır. Açık kapı politikası, sadece Türkiye Cumhuriyeti tarafından uygulanan bir politikadır. Eleştirilen tarafları vardır ama hiçbir eleştiri, ortaya konan insanca tavrı gölgeleyecek bir eleştiri olamaz. Bizim bakış açımız, insandır. Zulme uğrayan, mağdur olan, ölüme, tehcire mahkûm edilen, evinden, ailesinden kopmaya zorlanmış olan bu masum insanlara bir tek yaklaşım tarzımız olur. Bu insanlara gönüllerin ve kapıların açılması ve imkânlar ölçüsünde bu insanların yanında durulmasıdır. Bunların milliyeti, dini, meşrebi, mezhebi bizim için önemli değildir. Gerek Barış Pınarı Bölgesi, gerekse Gaziantep, Kilis ve Hatay hattı boyunca Türkiye’nin müdahale ettiği tüm bölgelerde bu böyledir. Bu yaklaşım, bizim dedelerimizden, Osmanlı’dan aldığımız mirasın ortaya konmasından başka bir şey değildir. Tarih boyunca bu millet mazlumun yanında durmayı kendisine temel şiar edinmiştir.” dedi.
Suriye’deki krizin asıl sebebinin orada emelleri bulunan ülkeler olduğunu, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin alacağı tek bir kararla Suriye’nin normale dönebileceğini kaydeden Vali Erin, Türkiye’nin bölgede bulunmasının gerekçelerini hatırlattı. Suriye’deki karışıklık nedeniyle sınırlarımızda oluşan terör tehdidini bertaraf etmenin yanında, bölgede yaşayan insanları terör örgütlerinin zulmünden kurtarmak amacıyla Türkiye’nin Suriye’de bulunduğunu ifade eden Vali Erin, “Türkiye, bunu karşılıksız yapan bir ülkedir. Petrol veya siyasi başka bir hesabı olmayan tek ülke Türkiye Cumhuriyeti Devletidir.” diye konuştu.
Vali Erin, Akçakale ve Ceylanpınar’dan Suriye’ye açılan kapıların, BM tarafından insani yardım geçiş kapısı olarak kabul edilmemesinden dolayı, uluslararası yardım kuruluşlarının bölgeye giremediğini, Telabyad ve Resulayn ile bölgedeki 600’den fazla yerleşim birimine sağlık, barınma, eğitim, altyapı gibi tüm hizmetlerin sadece Türkiye tarafından karşılandığını kaydetti.
Göç sorununun bir diğer boyutunun ise, 10 yıldan fazla süredir Şanlıurfa’da yaşayan ve bugün itibariyle sayıları 424 bin olan Suriyeli göçmenlerin barınma, eğitim, sağlık, istihdam gibi problemleri olduğunu dile getiren Vali Erin, bu problemlerin çözümü için iyi bir çalışma performansı ortaya konduğunu söyledi.
İl nüfusunun dörtte biri oranındaki göçmenlerin insan onuruna yaraşır şekilde yaşayabilmeleri için büyük bir çaba ortaya konduğunu ifade eden Vali Erin, “Şanlıurfa’da yaşayan Suriyeli kardeşlerimize kamu kuruluşlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın ve değeri parayla biçilemez olan Şanlıurfalı kardeşlerimizin insanca duruşu, yardımlaşma ve dayanışma anlayışı için teşekkür ediyoruz.” dedi.
Şanlıurfa’da yaşayan Suriyelilerin toplumsal uyumu, 140 bin kadar okul çağındaki çocuğun eğitim sistemine dâhil edilmesi, çalışma çağında olanların istihdama dâhil edilmesi gibi projeler hakkında katılımcılara bilgiler veren Vali Erin, “Geleceğin Suriye’sini kuracak gençlerin, bugün yaşadıkları problem ve sıkıntıları ile bunların sebebinin farkında olmaları, çağın gerektirdiği şekilde eğitim almış vaziyette, cehaletten uzak, dünyayı okuyabilecek bir zihinle ülkelerine dönmeleri için mutlak suretle eğitime dâhil edilmesi gerekiyor. Bu bizim en önem verdiğimiz hususlardan bir tanesidir.” diye konuştu.
Çalışma çağındaki Suriyeli göçmenlerin mesleki eğitimle üretim süreçlerine katılması, ailesi parçalanmış yetimlerin, dezavantajlı grupların desteklenmesi gibi projeler hakkında da bilgiler veren Vali Erin, Telabyad ve Resulayn’ın artık Akçakale ve Ceylanpınar gibi güven ortamının tamamen hâkim olduğu bölgeler haline geldiğini hatırlatarak, bayram ziyareti için ülkelerine gidecek Suriyelilerin bu duruma şahit olacağını, bayram sonrasında kendi ülkelerinde kalmak isteyenlere de orada her türlü desteği vereceklerini söyledi.